Küçük bir hafta sonu kaçağı yapmak için hedefimiz Yunan kıyılarını dolaşarak 72 saatte Yunanistan’ı gezme hedefimiz vardı. Cuma akşam çıktığımız turu tempolu gezerek pazar gecesi bir tempo ile tamamlayarak Yunanistan’dan çıkış yaptık. Yunanistan sınırımıza bu kadar yakınken gitmeden olmaz. Selanik, Kavala, İskeçe, Gümülcine ve son durak Dedeağaç! Bahsettiğimiz bu noktaları izleyerek gerçekleştirdiğimiz rotamızdaki gezilecek yerleri size detaylı şekilde anlatacağız. Bu yazıda Dedeağaç’ta gezilecek yerleri ve gezi tecrübelerimizi detaylıca anlatacağız.
Dimokratias Caddesi
Liman şehri olduğu için denize paralel ve işlek caddesi olan Demokrasi Caddesi akşam saatleri trafiğe kapatılıyor. Sadece insan adımları ile renklenen caddede yol boyunca lezzetli restoran ve taverna bulunuyor. Hepsi de birbirinden lezzetli menülere sahip. Aleksandropolis’te plajlardan ücretsiz olduğu için her gece başka bir yerde yemek yiyebilir hatta çok daha ucuza eğlenebilirsiniz.
Deniz Feneri
Şehrin sembolü olan fener 1880 yılında inşa edilmiştir. Sultan II. Abdülhamit tarafından yaptırılmıştır. Hemen deniz kıyısında, sahil kesiminde yükseliyor ve şehrin en hareketli bölgeleri, fenerin bulunduğu bölgededir.
Dedeağaç Camii
Dedeağaç merkezinde bulunan tren istasyonuna oldukça yakın konumda bulunan, kentte tek Türk Camii unvanına sahip, kimi yerlerde Selahattin Camii olarak bilinen Dedeağaç Camii günümüze kadar ayakta kalabilen tek cami durumunda.
Caminin tarihine bakıldığında hüzünlü bir öyküsü var. 1912 Balkan Savaşı’nda, bölgedeki Müslüman yapıları ve halkı Bulgarlar tarafından talan edilip yıkılmış. 1920’li yıllara gelindiğinde ise Yunanlılar tarafından cami restore edilmiş. Ancak yapının kim tarafından ve hangi tarihte inşa ettirildiği belli değil.
Son olarak, 1993 yılı sonuna doğru çıkan bir yangında tamamen yanmış. Yangının nasıl ve ne şekilde olduğuna dair kesin bir bilgi maalesef yok. Yunanlılar yangından sonra camiyi restore ederek günümüzdeki haline kavuşmasını sağlamışlar. Ancak, caminin çevresindeki büyük apartmanlar caminin görüntüsünü oldukça etkiliyor. Uzaktan neredeyse görünmüyor diyebiliriz.
Makri Köyü
Şehrin, 11 kilometre batısında, deniz kıyısındadır. Aynı zamanda: E-90 karayolunun da hemen bitişiğindedir. Oldukça şirin ve çok ünlü balık restoranlarının olduğu yerleşim yeridir. Fiyatlar oldukça uygun. Hatta bazı restoranlarda yoğun Türk ziyaretçiler nedeniyle dilimizde menü bile bulmanız mümkün. Menüler; midyeler, boy boy karidesler kızarmış balıklar ve mükemmel Yunan salatasını bulabilirsiniz.
![@Agia Pareskevi Plajı](https://i1.wp.com/bernanil.com/wp-content/uploads/2018/12/Dedeağaç-Makri-Köyü-Agia-Pareskevi-Plaj.jpg?resize=1161%2C774&ssl=1)
Dedeağaç’ın merkezi denize girmek için pek uygun değil. Makri’ye bağlı Agia Paraskevi (Paraskeui) bölgesinin denizi temiz ve plajı kum. Yeme/içme için büfeler, restoranlar, şemsiyeli şezlonglu plajlar mevcut. Üstelik böyle plajlara girerken herhangi bir ücret ödemiyorsunuz. Sizden beklenen herhangi bir şeyi yiyip içmeniz. Bizim tercihimiz Yasu Beach oldu.
Patates kızartması 2 Euro, frappe 3,5 Euro ve yanında 0,5 litre su ile ikram ediliyor. Frappenin espresso ile yapılanı ve çikolatalı olanı (Fradiçino) da mevcut. Eğer 2 kişiden fazla iseniz, sol taraftaki şemsiyeleri tercih edip gün boyu gölgede kalırsınız.
Vistonida Gölü ve Agios Nikolaos Kilisesi
İskeçe – Gümülcine arasında kalan Porto Lagos, nüfusu az sayıda olan bir balıkçı köyü. İster Kavala dönüşü ister Kavala’ya giderken yolunuzun üzerinde yer alan Vistonida Gölü; Yunanistan’da yer alan göller içerisinde en büyük ikinci göl unvanına sahip ve burada yer alan Agios Nikolaos Kilisesi görülmesi gereken yerler arasında.
![Agios-Nikolaos-Kilisesi](https://i1.wp.com/bernanil.com/wp-content/uploads/2018/12/Yunanistan-Vistonida-Gölü-Agios-Nikolaos-Kilisesi-2.jpg?resize=1161%2C778&ssl=1)
Kilise ahşap köprü üzerinde olup, ahşap köprü üzerinde yürürken martı sesleri sizlere eşlik edecek. Hatta fotoğraf çekmeyi sevenler için sazlık bölgelerde muhteşem kareler yakalanabilir. Aman dikkat Dedeağaç’tan sonra otoban yerine normal yoldan gelirseniz bulmakta zorlanmazsınız. Bütün gezilerimde kullandığım maps.me uygulamasını edinmenizi şiddetle tavsiye ederim.
Yunanistan turundaki diğer yazılarımız merak edenler için linke tıktık!
[wdi_feed id=”2″]