Birçok turist, birçok gezgin İtalya seyahatlerinde genelde “Milano’ya gitmeye ne gerek var!” diyerek burayı pas geçiyor. Ucuz uçak bileti ve moda dünyasının merkezi olmasıyla gün geçtikçe popülerliği artıyor diyebiliriz. Ama hep kısa tatillerin rotası oluyor ne yazık! Güney İtalya’nın turistik bölgelerine doğru güzergah çizenler daha çok. Ancak biz Como Gölü çevresini gördükten sonra “Ne Roma, ne Venedik, ne de Floransa dedik!” Hayalimizdeki ilk İtalya şehri, bizce mutlaka görülmesi gereken İtalya Göller Bölgesi!
Bizim burayı tercih etmemizde ana etken sakin bir balayı rotası yapmak, doğaya doğmak. Bu anlamda balayı için bu rotayı düşünenler, ya da aklından bile geçirmeyenler; hiç çekinmeden biletleri alıp, rezervasyonları yaptırın! Como ve Garda bölgesinde toplamda 4 gece 5 gün ayırdık. Dilerseniz daha fazla da kalabilirsiniz. İnanın çok memnun kalacaksınız. Bizce en güzeli burada doğa, deniz ve dağ manzaralarını doyasıya yaşamak. Zamana yetişmeye çalışmadan!
Peki Como merkeze gittik, Como Gölü bölgesi gezmesi kolay mı? Cevabımız tabi ki “hayır” çevresini gezebilmek için araba şart! Gezi Rehberi ‘nde detaylı bahsettiğimiz Como’ya ulaşım konusundan burada da kısaca bahsedelim:
Milano’dan Como’ya, aktarmasız olarak bir tren ile yaklaşık 1 saatte gelebilirsiniz. Ancak bu trenin saatlerini denk getirmek bir hayli zor. Denk getirmek için beklemeniz gerekebilir haliyle gününüzün büyük kısmı heba olabilir. Bizim tercihimiz Bergama Havalimanı’ndan araba kiralamak oldu ki araba sayesinde gezmediğimiz yer kalmadı. Üstelik tatlı mı tatlı bir Fiat 500 kiraladık, zaten araçlar sokaklara uyum sağlamış minicik.
Biz Como Gölü seyahatimiz boyunca Como merkezde B&B La Villa ‘da kaldık. Bizce inanılmaz bir yer! Oldukça beğendik, öneriyoruz!
Como merkezi gezmeyi ikinci plana atarak önce çevresinde yer alan harika kasabaları keşfetmek lazım diyerek yola koyulduk! Como Gölü’nü keşfetmek için en azından Varenna – Menaggio – Bellagio’nun kutsal üçlüsüne sadık kalın 🙂
Como Gölü – Menaggio
Como’dan çıktıktan sonra 1 saat içinde, bu güzelim kasabaya ulaşabiliyorsunuz. Kasabaya giderken yollar ve manzara sizleri eminim ki etkileyecek. Özellikle tek şerit gidiş-geliş yollarda dağların eteğinde, gölün dibinde salına salına yol almak tek kelimeyle mü-kem-mel! Hele hava biraz güzelse sadece yolda olmak istiyorsunuz.
Menaggio’ya gelirsek öyle aman aman turistik yerler beklemeyin, burası bol miktarda doğal güzellik aşılayan bir şırınga gibi… Göl kenarındaki yürüyüşünüze meşhur İtalyan dondurmalarından alarak keyif katabilirsiniz. Bu arada İtalya seyahatimiz boyunca en leziz ve en ucuz dondurmaları burada tattık. Kocaman bir külah yalnızca 1€.
Como Gölü – Varenna
Menaggio’yu kısa zamanda keşfedip rotamızı Varenna’ya çevirdik. Gölün etrafını araçla dolaşmak istemiyorsanız Varenna’ya gitmenin tek yolu feribotla karşıya geçmek. “Araba ne olacak demeyin?” hemen, arabayla geçme imkanı var. Haliyle belli bir ücreti de var. Arabayla geçme ücreti 8.60€ (sürücü dahil) ve 1 kişi standart ücret 4.60€, toplamda 13.20€’ya karşıya geçebiliyorsunuz. Yarım saat süren yolculuk oldukça keyif verici. Zamanınız varsa, sahil şeridinde uzanan yolun keyfini de çıkarabilirsiniz tabi.
Menaggio’dan 2-3 gömlek üstte bulunan Varenna hem daha turistik hem daha canlı. Yine de Varenna için Como Gölü’nün mütevazı kasabalarından biri desek yeridir. Varenna, turistik komşu kasabalarına kıyasla oldukça sessiz.
Capcanlı, renkli evleriyle bölgenin en iyi korunmuş Orta Çağ merkezlerinden sadece birkaç adım uzaklıkta kümelenmiş. Varenna’da muhteşem göl kenarı ortamının yanı sıra, buradaki ana cazibe, rahibe manastırıyla ünlü olan Villa Monastero’nun devasa bahçeleri artık halka açık ve dünyanın dört bir yanından gelen bitki türlerine ev sahipliği yapıyor. Yeşilin her tonunu gördük, göl manzarasına bir kez daha hayran kaldık diyebiliriz.
Varenna’nın üzerinde kalan tepelere çıkmadan olmaz. Tepelerin üstünde bir köyde Castello di Vezio, Vezio Kalesi olarak bilinen bin yıllık bir geçmişe sahip bir kale var. Como Gölü’nün neredeyse tamamına hakim durumda. Zamanında göl ve çevresindeki köyleri savunmak ve kontrol etmek için Lombard Kraliçesi Theodelinda tarafından inşa edilmiş ve aynı zamanda Orta Çağ’da eski bir askeri karakol olarak kullanılmış. Uç uç böceğim keyifli turumuza eşlik eden misafirimiz oluyor!
Como Gölü – Bellagio
Varenna’yı dağ tepe bayır demeden gezdik, yeni rotamız Bellagio! Ama bugünlük bu kadar dedik. Yeni bir günde Bellagio’yu keşfe doğru yola çıktık
Bellagio, muhtemelen Como Gölü çevresindeki en ünlü ve pahalı evlerin bulunduğu kasabadır. Gölün iki güney kolu arasındaki uç noktada yer alıyor ve neredeyse yarım günlük bir turu hak ediyor. 🙂
Dik yamaçlarda inşa edilen dar Arnavut kaldırımlı sokaklar size eşlik ediyor. İtalya’nın gerçek pitoresk* sokakları işte tam da burada! Antika binalar, dükkanlar ve yemek mekanları ile kaplı, kıyıdan labirent sokaklarla uzaklaştığınız kasabada dolaşarak saatler geçirebilirsiniz.
*Görünüşü bir tablo konusu olmaya değecek güzellikte olan. Of of of!
Göl kenarındaki meşhur yürüyüş yolu ile Bellagio’da halka açık olan Villa Melzi ve Villa Serbelloni’ye açılan iki bahçeyi de ziyaret edebilirsiniz.
Dilerseniz şehri bir de turist treni ile kısa bir yolculuk yaparak keşfedebilirsiniz. Lavanta stantları hemen her köyde olduğu gibi burada da gözümüze çarptı.
Bonus: Lecco
Menaggio, Varenna ve Bellagio sonrası aynı rotadan dönmeyelim diyerek Lecco üzerinden Como’ya gitmeye karar verdik. Yeni bir rota, yeni bir keşif! Lecco’yu da gezmeden olmaz dedik. 😀
Bize piyangodan çıkan bu şehri de listeye eklemek şart desek yeridir. Yani Como Gölü gezilecek yerler listesinde olmayı oldukça hakediyor..
Bu arada İtalya gezimiz boyunca nereye gidersek gidelim, ilk baktığımız meşhur dondurmaları gelatolar oluyor. Dondurmanın hem lezzetine bakıyoruz hem de fiyatından kasabanın/şehrin pahalı olup olmadığını anlayabiliyoruz. Mini bir tiyo olsun:)
Dondurmayı aldıktan sonra gölün nefes kesen manzarası ve gölle buluşan dağlara bakara kıyı şeridi boyunca keyifli bir yürüyüş yapmak istemek sizin de hakkınız. 😬 Ayrıca Lecco’da gölün karşısında Malgrate’i de göreceksiniz.
Como Gölü’nde su sporları da oldukça ilgi görüyor. Dalışçılar için harika imkanlar var. Tabi hemen “Dibe dalarız!” demeyin çünkü gölün en derin noktası tam 410 metre derinlikte! Avrupa’daki en derin göller listesinde çoktan yerini almış Como Gölü.
[wdi_feed id=”2″]