Yunanistan’a daha önce gitmiştik ancak bu sefer 72 saatte keşfe gidiyorduk! Selanik, Kavala, İskeçe, Gümülcine ve son durak Dedeağaç!
Cuma akşamdan çıktığımız turumuzda gece boyu yolculuk yaptık. Selanik’e 100 km kala otoban gişelerinden hemen sonra dinlenme tesislerinde biraz uyuyarak enerjimizi topladık. Selanik’e dolu dolu 1 gün ayırdıktan sonra ikinci günümüzü büyük kısmını Kavala’ya ayırdık. Bu gezimizde ailelerimiz de yanımızdaydı ve bizim gibi yüksek tempolu gezmelere pek alışık değillerdi. Kısım kısım hızımızı keserek onlara ayak uydurmaya çalıştık.
İstanbul’a yakın mesafelerde bulunan bu şehirlerin gezilecek yerlerini farklı yazılarla sizlere anlatmaya çalışacağız.
Su Kemeri
Kavala’nın hemen girişinde bulunan Su Kemerleri gezilecek yerlerde ilk sırada yer alıyor.
Dünyaca tanınan Larnaka Su Kemeri muazzam ve kırsal alana yayılmış sütunlarıyla oldukça etkileyici duruyor. Larnaka Bölgesi’nde bulunan bu seçkin yapı, sayısız kemerli ve sütunlarla gezginleri geçmiş dönemlere götürüyor.
Romalılar tarafında tasarlanan kemer en yüksek yeri 55 metre olan değişik boyutlarda toplamda 60 kemerden oluşuyor. 16. yüzyılda büyük padişah Kanuni Sultan Süleyman tarafından yenilettirilen kemer, Osmanlı’dan bize kalan miraslardan başlıcalarından.
Bölge halkının suyu kullanımı için ilk başta toprak borular kullanılarak suyun Panagia bölgesine ulaşması hedeflenmiş. Suyu daha da yükseklere çıkarabilmek için teknik bilginin yetersiz olduğu dönemlerde halk suyu bu kemerler sayesinde edinirmiş. Kanuni restorasyonla beraber bu sorunu çözmüş ve en tepelere kadar suyun ulaşmasını sağlamış.
Panagia
Panagia bölgesi, Hıristiyan halkının Osmanlı zamanında surların ötesine geçmesine izin vermemesiyle gayrimüslim halk tarafından oluşturulmuş. Eski şehri keşfetmek için yürümekten başka çare yok. Arabayla ulaşımı denemeyin zira sokakları o kadar dar ki geçmez imkansız desek yeridir. Ayaklarda yürüyüş/spor ayakkabısı tarzında bir ayakkabı olursa rahat rahat gezebilirsiniz.
Eski şehre tırmanırken karşınıza çıkacak kilise, 16. yüzyılda İbrahim Paşa adına Kanuni Sultan Süleyman’ın isteğiyle yaptırılmış. Ancak Yunanistan elimizden çıktıktan hemen sonra minaresi indirilerek çan kulesi olarak kullanılmaya başlanmış.
İmaret
Klasik bir Osmanlı yapısı olan bu yapıda 2 mescit, 2 medrese ve 1 adet imaret yani düşkün evinin olduğu bir yapı bulunuyor.
Osmanlı döneminde aşevi ve medrese olarak kullanılan yapı, Mısır hükümeti tarafından alındıkta sonra günümüzde oldukça lüks bir otel olarak işletiliyor. Dilerseniz Kavala’da konaklamanızı burada yapabilirsiniz.
İmaret’i geçip Eski Şehir’deki arnavut kaldırımlardan devam ederseniz Kavala’nın eşsiz manzarasıyla karşı karşıya kalacaksınz.
Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın Evi
Kavala’da Eski Şehir bölgesinde yer alan meşhur Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın doğduğu ev, 13. yüzyılda inşa edilmiş ve Makedon mimarisi örneğidir. Yıllar önce Mısır Devleti’nin hazine malı olarak kayıtlara işlenmiş. İki kattan oluşan evde ziyaretçilerine açık durumda.
Gittiğimizde öğrendiğimiz bir bilgiyi sizinle paylaşmak istiyorum. Mısır Valisi Mehmet Paşa, Yunanlılar tarafında pek seviliyor. Nedeni ise zamanında Osmanlı İmparatorluğu’na karşı gelerek kendi krallığını ilan etmesi olarak düşünülüyor.
Not: Evi ziyaret etmek isteyenler Salı-Cuma arasında her gün: 10:00 – 14:00 ziyaret edebilirler. Giriş ücretleri ise tam bilet: 2€ | Öğrenciler: 1€.
Tütün Müzesi
Yüzyıllar boyunca Kavala tütün üreten bir yer olarak bilinegelmiş ve şehirdeki liman sayesinde bu ürünler dünya çapında değişik bölgelere aktarılmış. Bir zamanlar merkeze yayılmış tütün ticareti yapan işletmeleri içeren büyük binalar, geçmişte kentin ana gelir kaynağının bir göstergesi olarak kabul ediliyor.
Kavala’daki tütünle ilgili iş faaliyeti, 1913’te Osmanlı yönetiminden kurtuluşunu takiben daha da artmış ve 1922’de Anadolu’daki Yunan kökenli Yunan mültecilerinden oluşan bir Yunan askeri kampanyasından sonra, Anadolu’da yaşayan Yunan mülteci akımının bir sonucu olarak daha da artmıştır.
Hıristiyanlar, Müslümanlar ve Yahudiler demeden binlerce insan şehrin tütün depolarında uzun saatler çalışmış.. Kavala’nın toplumunda tütün üretimi, işlenmesi ve ticareti önemli bir rol oynamış.
Müzede tütünün tarladan ürün haline kadar gelişi detaylı olarak görsellerle anlatılıyor. Hatta tütün tüccarlarına yani sınıf mücadelesine kadar tütün sektörüne dair hemen hemen bütün içeriği sergiliyor. Artık pek bilinmeyen klasik tütün tekniği neredeyse Avrupa’da sadece bu müzede sergileniyor.
Not: Giriş: ücretsiz.
Kavala Kalesi – Bizans Kalesi
Nefesinizi kesecek kale manzarasına hazır olun! Bu güzelim kale, Kavala şehrinin en eski ve geleneklerini yitirmeyen Panagia bölgesinin tepe noktasında yer alıyor.
Her yıl ziyaretçi akınına uğrayan bu bölge oldukça popüler olmakla beraber bölgede yer alan en önemli tarihi simgelerinden birini temsil ediyor. Bugüne herhangi bir zarar görmeyen kale, özgünlüğünü korumuş. İçinde yüzlerce sır barındıran kale, ilgi çekici köşelerle tüm dünyadan mimarların, öğrencilerin, tarihçilerin ve arkeologların dikkatini çekmiş durumda.
Her yaştan Yunan, yabancı ve Kavalalı, geçmişe yolculuk etmek, mükemmel manzaranın tadını çıkarmak, kalenin açık hava tiyatrosunda tiyatro oyunları, konserler, çocuk gösterileri izlemek ve kalenin geri kalan bölümlerinde misafir edilen resim ve fotoğraf sergilerini görmek için kaleyi ziyaret etmektedir.
Ulaşım belirli bir noktaya kadar araçla yapılabiliyor; fakat yaya olarak eski kentin güzelliğinin tadına varabilirsiniz.
Yeni Şehir
Eski Şehri keşfettikten hemen sonra aşağı denize doğru giderken Yeni Şehri de gezme fırsatını yakalayabilirsiniz. Kuşbakışı baktığımız bu manzarayı pek yakından gezebilirsiniz. Gündüz vakti boş olan sokaklar, kafeler havanın kararmasıyla beraber inanılmaz hareketleniyor. Burada Yunanistan’ın meşhur içeceği Yunan Frappesi’ni tadımlayabilirsiniz.
Kavala Plajları
Yunanistan’ın çoğu bölgesinde olduğu gibi Kavala’da da muhteşem plajlar var. Şehre yakın mesafede yer alan Amolfi, Keramto ve Kalamitsa plajlarına gidip bu güzel denizin keyfini çıkartabilirsiniz. Dedeağaç’ta olduğu gibi burada da şemsiye ve şezlonglar için ücret talep edilmiyor. Yediklerinizin, içtiklerinizin ücretini ödeseniz yeter. 🙂
[wdi_feed id=”2″]