Uzun kış gezimizin 5. şehrine geldik. Daha öncesinde Gent’e hiç gelmemiş biri olarak bizi Amsterdam’ın Masalsı Kasabaları’ndan sonra en çok etkileyen yer burası oldu. Brugge’ün de kendine has bir güzelliği var ama bizce Gent bir tık daha ileri durumda! 🤩👍 Brugge fazla abartılmış.
Biz bu şehri hem gece hem gündüz sevdik! 
Gent Kanalları
Bu güzel şehri, şehre akşam geç vakitte gelmemize rağmen hemen gezmek istedik. Akşam gezintisi yetmedi bir de gündüz gözüyle aynı yerleri adımladık. Size önerimiz her iki haliyle de gezin! Hem gündüzünün hem de gecesinin kendine has güzellikleri var. 💫 Gelelim bu güzel şehirde gezilmesi ve görülmesi gereken yapılara..
Kontlar Kalesi – Gravensteen Castle
Bizce Gent’in en nefes kesen manzarası Gravensteen, Flandre** sayımı için inşa edilmiş ve 12. yüzyıla ait bir kale. Kale yakın gelecekte pamuk fabrikası olarak kısa süreyle çalıştırıldıktan sonra sansasyonel olarak eski ihtişamıyla restore edilmiş.
Kalenin içine bakıldığında pek fazla mobilya olmamasına karşın, içi giyotin ve zırh elbiseleriyle doludur. Bunca yıl önce kalenin neye benzediğini görmek istiyorsanız, kalelerin çoğunda ve siperlerinde ayarlanmış biraz saçma bir kostüm durumu var.
İyi fotoğraf için ise kaleyi uzaktan çekmenizi hatta imkan varsa Sint-Widostraat’tan pozlamayı deneyin. 📷🎥
**Kuzey Denizi kıyısında eski Flandra Kontluğu topraklardan meydana gelen tarihi bölge.
Aziz Nikolas Katedrali – Cathedral of St. Nicholas
Birinci yüzyılda inşa edilen bu Gotik tarzdaki kilise, Gent’in görülmesi gereken yerlerinde üst sıralarda. Bu kilisenin en önemli noktalarından biri, ünlü Fransız org yapımcısı Aristide Cavaillé-Coll tarafından üretilen müzik aletini görmek olacaktır. Kilisenin güzelliğini ve huzurunu yaşamak için içeri girmek ve birkaç dakikanızı ayırmak serbesttir.
Aziz Bavo Katedrali – Catherdral of St. Bavo
Sanat tarihine biraz ilgisi olan biri, resmi olmamakla beraber dini bir sanat müzine dönüştüren ve Gotik bir katedral olan Aziz Bavo’nun içine bakmak sizler için oldukça etkileyici olacaktır.
Büyük Pazar – Groentenmarkt
Gent’in eski yürütme merkezi olan bu meydanda, bugün çok daha etkin bir işleve sahip; Cuma günleri küçük dikdörtgen kare pazarlar evlerine ev sahipliği yapan tezgahlarda sadece biyolojik meyve ve sebzeler satılıyor. Hafta sonlarında esnaflar buradaki ücretlerini alıyor. Gent’in en ünlü geleneksel şekeri olan cuberdon veya neuzeken şirin görünümlü arabalar üzerinde küçük piramitlerde satılıyor. ve Tierenteyn Verlent’in güzel eski dükkanı 1862’den beri baharatlı otlar ve hardal satıyor. Güzel kareler için bu adres doğru yer!
Cuma Pazarı – Vrijdagmarkt
Her cuma kurulan pazardan adını alan pazar meydanı, bir zamanlar şehirdeki infazlar ve önemli şehir toplantıları için kullanılırmış. Meydanı çevreleyen kafeler, tümü Fransız karşıtı olan, İngiltere-Fransa 100 yıl savaşlarında İngiltere yanlısı olan, Gent’in ünlü lideri Artevelde’nin heykelini hayranlıkla izlemek için harika konuma sahip.
Heykelin yakınında ise 250 kilogram kütleye sahip, Orta Çağ’ın en büyük kuşatma toplarından biri sergileniyor.
Buğday Pazarı – Wheat Market – Korenmarkt
Meydanın adı, Gent şehrinin tahıl ticaretinin merkezi olması ve 10. ve 11. yüzyıla kadar uzanan tahıl ticaretinden türetilmiştir. Yakındai Graslei ve Korenlei üzerinden Leie – Lil Nehri tarafından şehre getirilen tahıl-hububat, pazar yerinde satılırmış.
Korenmarkt, Gent’in en işlek iki alışveriş caddesi olan Veldstraat ve Kortemunt’ı güneyden kuzeye bağlıyor. Batıdan doğuya, Aziz Nicolas Kilisesi ile birlikte Leie-Lil Nehri üzerindeki Aziz Michael Köprüsü’nü birbirine bağlar.
Gent Belediye Binası – Gent City Hall
Gent Belediye Binası’na baktığınızda yarım İtalyan Sarayı ve yarım süslü Gotik saray andırır bir yapıya sahip olduğunuz göreceksiniz. Aslında açık konuşmak gerekirse, kafa karıştırıcı bir kamu binası. Yapının en güzel kısmı ise övünmekte haklı olduğu vitray pencereleri!🖼
Dragon Çan Kulesi – Dragon Belfort
Gent, Game of Thrones romanında olmasa da kendi ejderhası var. 14. yüzyıla kadar uzanan tarihe sahip olan Çan Kulesi, tepesinde kanatlarıyla hakimiyet kurarak oturan bir ejderhaya sahip.
Tırmanarak en üst noktaya varmak istiyorsanız, yolda iki ejderha daha göreceksiniz. Bunların yanında bir de çan sergisi var. Ancak kuleyi ziyaret edenlerin asıl amacı tepeden şehre bakmak! En güzeli de bu değil midir?!
Stam Gent Şehir Müzesi – Stam Ghent City Museum
İlk olarak ‘STAM’ kelimesinin nereden geldiğini açıklayalım. Gent Şehir Müzesi, Flemenkçe dilinde Stadsmueum Gent’in kısaltılmış hali olarak karşımıza çıkıyor.
Gent hakkında daha fazla bilgi alma istiyorsanız, o zaman STAM ziyareti kesinlikle yapılması gerekir. STAM, Gent’in geçmişininde geçmişini, günümüzden 70.000 yıl geri sararak araştırmış. Müze, eskiden rahibelerin kullandığı eski bir binadır. İnteraktif sergi ve sunumlar, Gent’in çeşitli dönemlerde neye benzediğini ve kentin nasıl geliştiğini gösteriyor. Sanki 70.000 yıllık geçmişi yeterli bulmuyormuş gibi, STAM Müzesi size şehrin geleceğine de bakma şansını veriyor.
Not: Her gün ziyarete açık olan müzeyi 10.30 – 16.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Giriş ücreti 8€, 18-26 yaş arasına 6€ ve 18 yaş altı için ise girişler ücretsiz.
Bir çocuğun odası, düğün servisi ve tipik bir cenaze hizmeti de dahil olmak üzere doğumdan ölüme dek yaşamın her alanını sergileyen sergileri görün. Dijital fotoğraf albümüne bakabileceğiniz, ses kayıtlarını dinleyebileceğiniz ve film alıntılarıyla inceleyebileceğiniz, kendi kendinize rehberlik eden bir tura katılabilirsiniz.
Alijn Evi – House of Alijn
Birinci yüzyılda günlük hayatın eserlerini sergileyen The Alijn Evi’ndeki müzeyi ziyaret edin. Müzede sizi geçmişe götürmekle beraber anılarınızı da canlandırıyor.
Daha sonra küçük bahçesinde müzenin sunduğu yerel peynir ve Belçika’ya has biraların tadına bakabilirsiniz. Müzede fotoğraf çekmek serbest, güzel kareler yakalayabilirsiniz.
Not: Müzeyi çarşamba hariç her gün 09.00 – 18.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Giriş ücreti 6€, 19-26 yaş arasına 2€ ve 19 yaş altı için ise girişler ücretsiz.
The Adoration of The Mystic Lamp
Mistik Kuzunun Tapınağı, dünyanın en eski yağlı boya tablolarından biri olarak görülüyor. Tarihi ise 15. yüzyıla kadar uzanıyor.
Bu harikulade tabloyu görmek için büyük kuyruklar oluyor ve Fransa’daki Mona Lisa gibi tablo tarihi, kendisinden daha büyüleyici. Resmin tarihi, Avusturya İmparatoru Çıplak Adam ve Havva’yı giydirmenin yanı sıra, bir tuz madeninde çalınan ve gizlenen bir zaman dilimini de içeriyor. Tablo, ziyaretçilerine yıl boyunca açık.
Not: Yukarıda da belirttiğim gibi her gün ziyarete açık olan yapıyı, 10.30 – 16.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. GentCityCard’a sahipseniz giriş ücretsiz, bilet alırsanız ise giriş 4€.
Veld Caddesi – Veldstraat
Veldstraat, Gent’in merkezinde sadece yayaların kullanabildiği ve caddenin ortasında tramvayın geçtiği alışveriş caddesidir. Burada aklınıza gelebilecek tüm mağaza zincirlerine ait dükkanları bulabilirsiniz. Caddeye KorenMarkt’e vardıktan sonra küçük bir yürüyüşle ulaşabilirsiniz.
[wdi_feed id=”2″]
BernAnıl Keşifte © 2018. Tüm hakları saklıdır.