Kayseri’ye gitmeyi düşünüyorsanız ve Kayseri’ye gittiğinizde neler yapılır diye meraklanıyorsanız işte Kayseri’de yapmanız gerekenler, Kayseri’de gezilecek yerler.. Kayseri’de mutlaka yapılması gerekenleri, tecrübelerimizle birleştirerek sizlere anlatmaya çalışacağız. Kayseri’de keşke bunu da yapsaydım, keşke şuraya da gitseydim demek istemiyorsanız işte size bir fırsat.
Kayseri denince akla ilk gelen şeyler hiç şüphesiz Erciyes Dağı, Kayseri Mantısı, Kayseri Sucuğu ve Kayseri Pastırması ve son zamanlarda ciddi talep gören Erciyes Kayak Merkezi’dir. Bunların yanı sıra Kayseri’nin tarihi yerleri, yöresel lezzetleri ve antik kentleri de Kayseri’ye ayrı bir güzellik katmakta ve önem kazandırmaktadır.
2 ay kadar önce rezervasyon yaptırdığım Radisson Blu Hotel havalimanına oldukça yakın konumda olup, taksi ile 20-22 liraya ulaşım sağlanmaktadır. Gezgin birinin böyle bir otelde kalmasının şaşırabilirsiniz ancak skipass dahil fiyatlar ve bir de %15 indirim yakalayınca maceraya gerek yok diye düşündüm.
Not: Kayseri’ye ikinci kez kayağa giderken anladık ki oteller için skipass dahil olayı aslında ufak bir gider. 2018 Ocak için sezonluk skipass 500₺, hal böyle olunca koca sezon boyunca düşündüğünüzde çok cüzi bir miktar oluyor. 😬🏂
Otel sabah 09:30’da Erciyes Kayak Merkezi’ne götürüyor akşam da 16:30’da geri dönüş için otobüsü kaldırıyor. Aradaki zaman az diye düşünmeyin oldukça yetiyor ve cidden yorgun bir şekilde otele dönüyorsunuz. Kayak sonrasında ise spa&health kısmı devreye giriyor. Havuz, buhar banyosu, hamam, sauna gibi olanaklar ücretsiz. Bunların dışında İsveç masajı ve Hint masajlarından ek ücret talep ediliyor. Buraya gidiyorsanız yanınızda mayo getirmenizde fayda var. Bunlarında dışında bir de muazzam harikulade bir kahvaltısı mevcut. Sırf kahvaltı için bile kalınabilecek bir otel olmuş Radisson Blu. Gerçekten hafta sonu kaçamağı için harika bir otel diyebilirim. 😋
Kayseri ili, hem halkı ile hem de sahip olduğu özellikleri ile Türkiye çapında ün yapmış bir ilimiz olmasının yanı sıra pastırması, sucuğu ve mantısının yanı sıra doğal güzellikleri ve tarihi ile de görülmeye değer bir şehirdir. Kayseri’nin en önemli özelliklerinden birisi de dünyanın en eski şehirlerinden birisi olması. Aynı zamanda turizm merkezlerinden olan Kapadokya Bölgesi’nin içinde yer almaktadır. Hatta Kapadokya turu yapacaklar Kayseri’ye uçup buradan araba kiralayıp Kapadokya’ya gidiyorlar. Nevşehir Havaalanı’ndan daha yakın olduğu kesin! 😀
Erciyes Dağı ve Erciyes Kayak Merkezi
Kayseri denince ilk akla gelenlerden birisi de hiç şüphesiz Erciyes Dağı’dır. Erciyes Dağının varoluşu ile yapılan Erciyes Kayak Merkezi de Kayseri’ye başka bir güzellik katmıştır. Türkiye’nin en popüler kayak merkezlerinden birisi olan Erciyes Kayak Merkezi’nin en önemli özelliği kayak yapmak için en uygun karın yağmasıdır. Burada bir yandan kayak yaparken bir yandan da manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz. Bembeyaz görüntüsü ile manzaraya hayran kalacaksınız.
Kayseri Saat Kulesi
Kayseri’de, İzmir’dekine benzer bir saat kulesi var. Cumhuriyet Meydanı’nda yer alan bu saat kulesi, II. Abdülhamit’in emri ile yaptırılmış. 1906 yılında Tavlusunlu Salih Usta’nın büyük emeği ile yapılmış. Kulenin hemen yanında bulunan dikdörtgen yapı ise saat odası olarak inşa edilmiş. 15 metre yüksekliğindeki kuleye, helezon (dönen) merdivenlerle çıkılıyor.
Kayseri Saat Kulesi, Milli Mücadele döneminde Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Kayseri Şubesi olarak kullanılmış.
Kesme taştan inşa edilen yapı, enine düzenlenmiş silmelerle üç bölüme ayrılmış. Üst bölümün her cephesinde saat için düzenlenmiş dairesel açıklıklar bulunuyor.
Selçuklu Müzesi – Gevher Nesibe Tıp Tarihi Müzesi
Gevher Nesibe adına şehirde inşa edilen yapının yapım tarihi ile ilgili net bilgi maalesef yok. Anadolu’da yapılan Selçuklu dârüşşifaları ve tıp medreseleri içinde Edirne’deki ile beraber en seçkini, şu ana kadar ayakta kalabileni ve en tarihi olanıdır.
Yapı yan yana, üstü açık avlulu, dörder eyvanlı, iki blok halindedir. Batı taraftaki blok şifahane, doğudaki ise medresedir. Şifahanenin batı ucunda akıl hastalıkları bölümü, medresenin kuzeydoğu ucunda da Gevher Nesibe’nin türbesi yer alıyor.
Hunat Hatun Külliyesi
Alaeddin Keykubad’ın karısı olan ve II. Keyhüsrev’in annesi olan Mahperi Hatun emriyle 1237 – 1246 yıllarında yaptırılmıştır. Medrese, cami, türbe ve hamamdan oluşan bu güzelim külliye, bizi daha ilk girişten itibaren oldukça etkiledi. İçerisinde geleneksel kültürlerin dersler halinde verildiği birbirinden güzel odalar var. Anadolu’da yer alan Selçuklulara ait eserlerin en önemlilerinin başında gelmektedir. Ana giriş kapısında yer alan el işçiliğini detaylı incelemenizi tavsiye ederim.
Kayseri Atatürk Evi
İmamzade Reşit Ağa’nın inşa ettirdiği bu güzel yapıda, 19-21 Aralık 1919 tarihleri arasında Heyet-i Temsiliye Reisi olarak şehre gelen Mustafa Kemal Atatürk misafir edilmiş. Bugüne kadar ayakta kalabilen klasik Kayseri Evleri’nin az kalan örneklerinden biri.
Konak dıştan görüntüsü de bir mimari şaheser gibi. Kesme taşlardan oluşan dış yapısını ahşapla çevreleyerek güzel bir eser ortaya çıkmış. Ağaç işçişiğinin yüksek olmasıyla ise süslü motifler ortaya çıkmış. Cumbanın alt saçaklar ve çatı uçları ise oldukça dikkat çekici. 1978 yılında Kültür Bakanlığı tarafından kamulaştırılarak 1983 yılında ise Kayseri Atatürk Evi olarak hizmete açılmış. 10 Aralık 1998 yılında binanın ikinci katı Atatürk Müzesi haline getirilmiş.
Kayseri Atatürk Evi’nin müzeye dönüştürülen bölümünde, Atatürk’ün kentte çektirdiği fotoğrafları ve şehirdeki Milli Mücadele adına yayınladığı beyannameyi içeren 41 adet eser sergileniyor.
Kayseri Lisesi – Milli Mücadele Müzesi
Derece-i Ula Mektebi Mülkiye İdadisi olarak inşa edilen okul binasının ilk katı 1903 yılında tamamlanmış. 1915 yılına gelindiğinde ise ‘Sultani’ olarak kullanılmaya başlanan okul, 1915-1916 yıllarında ilave bir kat inşa edilmiş.
Okul dikdörtgen taban yapısında inşa edilmiş. Osmanlı Devleti’ndeki geçmişten beri sayılı sultanilerden biri olan ve Milli Mücadele zamannında önemli rol oynayan bu tarihi lise, 1920-1921 eğitim öğretim yılında bütün son sınıf öğrencilerinin Sakarya Savaşı’nda şehit olmasından hiç mezun verememiştir. Bunları yazarken bile hüzünlenmemek elde değil. Hele ki oraya giderseniz duygulanmamak çok zor olacaktır.
Yıllardan 1923’te ise adı ‘lise’ olarak değiştirilmiş. Türkiye’deki üst düzey yönetici ve siyasi çıkarma anlamında başarılı mezunlar veren lise Türk eğitim hayatında oldukça katkıda bulunmuştur. Yakın zamandır Milli Mücadele Müzesi olarak ziyaretçilere açık.
Sakarya, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşları sırasında yüzlerce gazi ve şehir lise, Milli Mücadele ruhu ve tarihi açısından şehirli insanların gururla tanıttığı bir lise.
Not: Giriş ücreti yetişkin 2₺, öğrenci ise 1₺. Kısaca girilip görülmemesi için hiçbir engel yok.
Kayseri Güpgüpoğlu Konağı
1419 yılında yapımına başlanan bu tarih kokan konak, yapılan ilavelerle bugünkü halini 18. yüzyılda almış. Müzede,Selçuklulara kadar dayanan tarihimizden eserler mevcut. Ayrıca, 18. yüzyıldaki Osmanlı konak yaşamını anlatacak şekilde tasarıma sahip. Konağın içerisinde dekore edilmiş harem odası, misafir odası gibi odalar sayesinde de o Osmanlı konak havasını koklayabiliyorsunuz.
Kayseri Bedesten ve Tarihi Çarşısı
Şehirde birçok tarihi çarşı bulunmaktadır. Eğer imkanınız varsa bütün bu bedesten ve tarihi çarşıları gezin derim. Ama imkanınız yoksa en önemlilerinin Pirinççiler, Hacı Efendi ve Kapalı Çarşı olduğunu söyleyebiliriz. Bu çarşılardan veya bedestenlerden hem kendinize hem de sevdiklerinize hediye almak isterseniz mantı, pastırma, sucuk, Bünyan Halısı ve Yahyalı Halısı en iyi alternatiflerdir.
Kapuzbaşı Şelalesi
Mesafeden dolayı gitmeye fırsat bulamadığımız, dünyanın en yüksek ikinci şelalesi Kapuzbaşı Şelalesi şehirde gezilecek yerler listemizin son sırasında yer alıyor.
Aladağ’ın zirvesinde bulunan kar ve buzullardan beslenen bu güzel şelalenin ziyaretçileri genelde yazın daha çok oluyor. Yazın bunaltıcı sıcağında buz gibi çağlayan sularının serinliğini herkes ister!
Kayseri’de gezilecek yerlerin dahası da var. Ancak bizden bu kadar. Belki ileride daha nice yerleri keşfe çıkarız.
[wdi_feed id=”2″]