Alternatif haftasonu arayanlara yaşanan olayların etkisini ve şehrin kötü havasını dağıtmaya bir öneri ile geliyoruz! İğneada Turu! Kaçış rotamız yoğun bir tur programını içeriyor, Cumartesi sabah erkenden arabalarımıza atlıyor yola düşüyoruz bu sebeple.
Kırklareli’ne bağlı, Bulgaristan sınırındaki İğneada haftasonu için her mevsim seçilebilecek küçük bir kasaba aslında. Longoz Ormanları Milli Parkı doğal kaynaklar ve biyoçeşitliliğin korunması için çok önemli bir kaynak. Daha fazla bozulmadan longoz ormanları milli parkını görmek istiyorduk, İğneada’ya yazın gelmesi ile trekking için plan yaptık. Yaz dönemi suların çekilmesiyle longozda yürüyüş daha keyifli olacak.
Yol üstü kahvaltı ile vakit kaybetmemek için sandviçler, enerji barlar, meyveler hazırdı. Yaklaşık 250 km’lik yolu yer yer köylerin içinden geçerek, günebakanların eşsiz görüntüleri eşliğinde keyifle seyrettik. Istranca ormanları ise yol manzaralarını büyülüyor varış noktasına çok kalmadı. Demirköy’den sonra İğneada tabelası göründü, erkenden varıp güneş yükselmeden yürüyüş rotamızı tamamlamak için hazırız.
İğneada minik tabelaları, Trakya’nın genelinde yaygın olan meydana kurulmuş kahvesi ve haftasonu kargaşasıyla karşıladı bizi. Anane kurabiyesi kokusunu aldık fırından, üzümlü portakallı kurabiyeler sabah erken tüm cam tezgahı doldurmuştu.
Mert gölü yakınlarında çadır alanına araçlarımızı park ettik, yürüyüş rotamız aşağıda mevcuttur.
Rota oluşturmada bize oldukça yardımcı olan Wikiloc uygulamasına teşekkür ederiz. Uygulama şu ana kadar kullandığım en iyi dış aktivite rotalarının (yürüyüş, dağ bisikleti ve birçok diğer aktivite) paylaşıldığı ve keşiflerin gerçekleştirildiği uygulama diyebilirim. Offline olarak haritayı indirip GPS üzerinden rotada olup olmadığınızı da garantileyebiliyorsunuz.
Bandana/bufflar, güneş gözlükleri ve sinek kovucular olmazsa olmazınız. Bence şort vb. yerine uzun kıyafetler seçilmeli ince ve hava alan. Ve uzun bir yürüyüşe uygun rahat bir ayakkabı şart. Çamura bata çıka yürüme ihtimalini unutmayın seçim yaparken, kaptık mı sopamızı ormandaki patika yolu keşfe hazırız.
Hemen girişte pinscher cinsi minik dostlarımız karşıladı bizi, longoz turu boyunca da yalnız bırakmadılar. Keyifle suya dalışları, birimiz bile ayrılsak içlerinden biri yalnız bırakmıyordu onu. Yürüyüşünüze eşlik eden bu tatlı hayvancıkları düşünüp yanınızda onlar için de yiyecek bir şeyler almanızı öneririm. Bizim yiyeceklerimizi pek beğenmeseler de aç oldukları çok belliydi. Ormanda yürüyüşün tek olumsuz yanı güneşten oluşan sinekler sanırım. Yine de İğneada hala temiz kalabilmiş, akarsuları dere göl ve longozu ile bir çok türde canlıyı içinde barındırıyor, doğaya olan özlemi gideriyor.
Yürüyüş rotamız kampçı amcamızın tabiriyle bir sayayı (mera) merkez alıyor. “Biraz ilerleyin te böyle diyor amca patika yolu kaybetmeyin, saya gelecek karşınıza onu geçin ana yola kadar eer yer longoz!” 🙂 “Solda sazlıklar var, onlardan kaçın be bataklık orası hep batırırsınız üstünüzü başınızı. Sonra yürüyün bak anayoldan Mert Gölü’ne kadar.” Sonra gülüşmeler… Derkeeen rotayı bulmamıza yardım eden dostlarımızla sıcak, sinek ve doğru yolu bulma çabası son bulmuş Mert Gölü’ne giden toprak bir yol ve milli parkın başlangıcındaki çardak.
Gelen araba geri dönüyordu biz ana yolda yürürken, biraz ilerleyince toprak yolda yolu kapatan su birikintilerini gördük. Aramızdan bir iki ses devam edelim yürüyelim dediyse de daha önce deneyen bir çiftle karşılaştık. Bize sakın gitmeyin bunu geçseniz de bir sonraki birikinti dizinize, sonraki de belinize gelir, sonu göle gidiyor bu yolun dedi:) Haliyle o yorgunlukla yolun ortasında kalmıştık. Ana yoldan araçları bıraktığımız yer 10 km, longoza tekrar girmekse öğle vakti işkence. Karşılaştığımız çift araçlarıyla sürücüleri bırakıyor neyse ki, turumuz ayakkabıları çıkarıp araçların gelmesini beklerken bitti!
KANO KEYFİ
Küçük bir deniz sefası sonrası gün batımında kano keyfi!
İğneada ‘ya geldiyseniz eğer kano turu yapmadan dönmemeniz gerek. İnanılmaz keyifliydi. Kano turunu mert gölünde yapıyorsunuz. Gölde de birçok balık var, gezi esnasında önünüzden atlıyorlar. Kanolar 2 kişilik olup; tek kişi ücreti 40 ve iki kişi 50 TL. Öncesinde kano için rezervasyon yaptırmamıştık ancak ilgilenen minikler bize yardımcı oldular ve gölde kano ile ilerlemeye başladık.
Gölde belli bir yerden ince bir kanalla ormana bağlanıyor, etrafı sazlık ince bir kanal ve kanalın sonu ormana bağlanıyor. Ancak akşamına İstanbul’a döneceğimiz için çok açılmadan küçük bir tur yaptık. Gölde yer yer sazlıklara saplanıyorsunuz geri dönmek zorunda kalıyorsunuz. Bu kanallarda gölün derinliği en fazla 1 metre. Sağa sola çok büyük hareketler yapmadığınız sürece kanonun dönme tehlikesi yok ayrıca herhangi bir tehlikeye karşı can yelekleri de verilmektedir.
Not: İğneada longoz ormanları da yok olma tehlikesi altında olan yerlerden arasında yer almaktadır. Yok olmadan, bozulmadan mutlaka gidilmesi gerekir..