Keşiflerimiz Norveç’te sürüyordu. Oslo tren istasyonundan itibaren büyüledi bizi diyebiliriz! Diğer şehirlerden çok farklı bir etkleyiciliği var. Tren istasyonuna akşam 10 gibi vardık, hemen hemen her yer kapalıydı ama sanki insanlar yokken mekanların detaylarını daha güzel gördük. Flam gezisini merak ederseniz Flam treni yazımız burada!
Tren istasyonunda detaylıca bahsedeceğiz ama Fransız kafelerden, bistrolara elit ve etkileyici bir düzendeki restoranlar alanından yürüyoruz. Doğu İstaston Salonu, Østbanehallen olarak geçiyor. Burası Avrupa’daki diğer tüm tren istasyonlarından daha lüks ve zarif. Bir çok çeşit restoranı şehrin bu kadar merkezinde bulmak popüler de yapıyor burayı. Tamamen cam kaplı tavan çok zaman yalnızca bir bekleme salonu olan tren istasyonundan daha fazlasını veriyor. Sanırım Norveç’teyiz! Avrupa’nın en pahalısı ya hani?
Tren istasyonundan şehir merkezi yönüne olan çıkışta karşımıza çıkan büyük beyaz dönme dolap! Wow! Hızlı hızlı yürürken yarını iple çekiyoruz. Bisslett tarafındaki couch’umuzun evine doğru giderken gözüme çarpa ilk şeylerden biri büyük katedralin karşısındaki meydandaki 3 tavuk poposu! Oslo şimdiden pek keyifli…
Oslo Kaç Günde Gezilir?
Oslo’ya geldiğimizde son 70 yılın en sıcak havası bizleri karşıladı. Hal böyle olunca gündüz uzun yürüyüşler epey yorucu oldu. Ama buna rağmen 20 kilometreyi rahat rahat aştığımız belirtelim. Yürümeden keşif olmuyor değil mi? 🙂 Neredeyse her yer yürüme mesafesinde.
Biz Oslo’da 2 gece 1 gün geçirdik. 1 gün sabah erken saatte kalkarak, günü akşam güneşin geç batmasıyla 23.00’a kadar değerlendirdik. 2 gün biraz fazla gelebilir, 1 gün az gelebilir. Ortaya durumunuza göre karışık bir şeyler yapabilirsiniz.
Oslo’ya Ne Zaman Gidilir?
Bakmayın biz Ramazan bayramı ile birleştirilebilir bir tatil için planı Haziran’da Oslo’ya yaptık. Ama Oslo’nun ve kuzeyin en güzel zamanları Mayıs sonu, Haziran başı. Kışın -30’ları gören şehir, bize öyle güzel havalar verdi ki! Bu olası bir şey değil ama sıcaklık neredeyse 30’ları buldu biz oradayken.
Daha önce de Adana ve Mersin’i gezerken son 13 yıldır yağmayan kara denk gelmiştik J Şanslıyız bu konuda! Mevsiminde görmedik Norveç’I ama 1941’den beri ilk kez gördüğü sıcakları getirmemize pek sevindik!
Kış dönemi için tercih edecekler kayak veya snowboard yapabilir, kızakla kayabilir. Şehir merkezindeki Oslo Winter Park’ta gerekli ekipman kiralayabilirsiniz, ilk deneyiminiz olacaksa eğitim alabileceğiniz yerler de var. Sonrası Alplerin en kuzeyinde kaymak! Ülkenin kış döneminde baştan başa bir kayak merkezi olduğunu da belirtelim, seçenekler oldukça çok.
Peki yaz? Neredeyse günde 19 saat gün ışığı, yapacak pek çok aktivite var. Üstelik fiyortların tadını çıkarmak için de en güzel zaman! Yüzme havuzlarını, şehre yakın plajları seçebilir, tırmanış parkında izlerin peşinden gidebilir zipline ile atlayışlar yapabilirsiniz. 230 metreden atlayış yapmak mümkün! TusenFryd eğlence parkı, tekne turları ya da bizim rotamızdaki gibi şehir merkezi keşfinizi ister yürüyüş, ister bisikletle yapabilirsiniz.
Oslo’da Nerede Kalınır?
Bir küçük hesapla 100 NOK, 2018 Haziran için 58₺. Baktığımız hostellerde bile konaklama 1000 NOK civarıydı. Bizim tatil anlayışımızda konaklama minimum tutar olmalı ve bu turun selameti için Norveç’te önerecek bir otelimiz maalesef yok 🙁 Peki biz geceyi nerede geçirecektik?
Aslında erken bir trenle varıp geç saatte dönmeyi de seçebilirsiniz ama şehri 1.5 günde bile tam gezemedik. Derken burada da Couchsurfing imdadımıza koştu ve hayatımızda tanıyabileceğimiz en ilginç tiplerden biri Erling ile tanıştık! Profilini incelerken “There will be more people” yazısını görmüştük ama bu kadarına biz de inanamadık. 🙂
Tamam yeniyiz bu couchsurfing işlerinde ama, her yerden biri çıkıyordu. Ev sahibi hariç 5 kişi daha beklemiyordukJ Üstelik minicik bir stüdyo daire! Anıl’la birbirimize bakıp gülüyoruz. İçten içe çok mutluyum, birbirinden çok farklı ve eğlenceli bu tiplerle hayat bizi nasıl karşılaştırabilirdi ki! Bakalım burada bizim için öğrenecek neler vardı. Konfor alanımızdan bir gece çıksak da bir şey olmazdı ama yanımıza kar kalan neler neler olacaktı. Tüm bu deneyimlerin sonrasında biz de evimizi couchsurfing misafirlerine açmaya karar veriyorduk.
Oslo’da Ulaşım
Uff bu da çok pahalıydı! Metro biletleri Neyse ki interrail biletimizle geldik ve şehir içinde her yere yürüyerek ulaşabiliyorsunuz. Yola çıkmadan bisiklete karar verdiyseniz Viking Biking şehrin bisiklet kiralama alternatifi.
Biz zaman kısıtımız nedeniyle Bygdoy feribotunu da kullanamadık ama şiddetle öneririz. Müze bölgesine giden feribotla burayı keşfetmeyi de çok isterdik. Bizi hem müze giriş ücretleri caydırdı hem de zaman kısıtımız şehrin tadını tam anlamıyla çıkar bu sefer dedi!
FlytoGet AirPort Express ile 10 dakikada bir havalimanı – şehir merkezi arasında gidip gelen trenler havalimanından şehre ulaşmak için en uygun yol. Şehir merkezinde tren istasyonunda, Royal Palace önünde ve Skoyen istasyonundan binebilirsiniz.
Son olarak farklı bir alternatif ekleyelim: koşu! Koşu sevenler için Oslo Running Tours grubunu ve rotalarını öneriyoruz. Sahi bir şehri koşarak keşfetmek nasıl olur?
Norveç Dendiğinde Akla Gelenler
- Biz Norveç dendiği ilk akla gelen fiyortlar olmalı! Hemen haritayı açıp bakın, ne kadar girintili ve çıkıntılı bir ülke. Şaşıracaksınız!
- Seveni de var sevmeyeni de ama Somon Balığı dendiğinde akla Norveç gelir!
- Özellikle kış aylarının favorisi, insanları dünyanın bir ucundan Norveç’e getiren Kuzey Işıkları – Aurora Borealis
- Sadece Norveç değil ama İskandinavya genelinin önemli bir parçası haline gelen Vikingler!
- Bizim en hoşumuza giden kısmı ve artık Norveç denildiğinde aklımıza huzur & medeniyet geliyor!
- Son olarak da hayat pahalılığı desek pek yanlış olmaz. Bu arada saat başı minimum ücret 198 NOK, en az 26 saat haftalık çalışma ile aylık asgari ücret 20.000 NOK oluyor yani yaklaşık 10.000₺.
Oslo Gezilecek Yerler
Oslo gezilecek yerler yaz yaz, gez gez bitecek gibi değil. Biz gezebildiğimiz kadarına değindik.
Oslo Tren İstasyonu – Central Station
Şimdiye kadar gördüğümüz en güzel tren istasyonu, ikimiz de hemfikiriz. İnterrail ne güzel bir seneyim kazandırıyor insana ki biz daha tren istasyonundan çıkmadan şehir hakkında genel bir izlenim edinebiliyoruz. Şehrin büyüklüğü, neyin sevilip neyin sevilmediği, fiyatları ve insanları hakkında kesitlerle bilginiz oluyor.,
Burası da işte daha girişte büyüledi bizi! Birbirinden güzel kafelerin içinden geçerek Oslo turist bilgi ofisine vardık. Kafeler oldukça hoş tasarlanmış, butik ve şık yerler. Yukarıda da bahsettiğim gibi bir tren istasyonundan çok daha fazlası!
Oslo Turist Bilgilendirme Ofisi – Visitor Center
Turistş ofisi de gördüklerimiz içinde en iyisi, sadece haritalar ve minik bir shop yok. Girişten itibaren resimli, infografik panolar hazırlanmış. Şehirde nerede ne var, hangi etkinliğe gitmeli, yapılacaklar, gezilecekler her şeyi bulabilirsiniz. Sürpriz etkinlikler, günlük ücretsiz turlar için de uğrayıp bilgi alabilirsiniz.
Masalardaki ipadlerde Oslo şehir haritası ve birbirinden güzel kategorize edilmiş rotalar var. Görmeden geçmeyin, mutlaka birini seveceksiniz.
Karl Johans Caddesi
Tren istasyonundan boylu boyunca yürüyerek geldiğimiz şehrin ana caddesi her daim renkli, kalabalık, ışıl ışıl ve turistik. Kafeler, alışveriş dükkanları, sokak sanatçıları ve havuzdaki suyun sesi! Elbette ki her şehir merkezinde olduğu gibi yeşille içi içe bu alanda keyifle vakit geçirebilirsiniz. Yolun devamı Royal Palace ve bahçelerine kadar uzanıyor. Sırasıyla Katedrali, Parlamento Binası, Eski Üniversite Binasını ve Ulusal Tiyatro binasını görerek yürüyoruz.
Akershus Kalesi
Akershus Kalesi, şehrin tarihini keşfetmek ve bir yaz gününün tadını çıkarmak için harika bir yer. Kalenin tarihine bakacak olursak;
Akershus Kalesi inşası 1299 yılında tarafından başlatılmış. 1300’lü yıllarda tamamlanan bu muhteşem Orta Çağ kalesi, sratejik bir konuma sahip durumdayımış. 16. ve 17. yüzyıllarda kale rönesans kalesi dönüştürülmüş.
Kale alanı konserler, resmi tatil kutlamaları ve törenler gibi önemli etkinliklerde kullanılıyor.
Oslo Katedrali – Cathedral
Karl Johans caddesinin tam orta yerinde bu görkemli katedral, kuzey Avrupa ülkelerinde görmeye alışkın olduklarımızdan bir tık daha büyük. Ziyaretçilerinin neredeyse tümü turist. Bizim içinse konumu itibariyle hem yol gösterici hem de çok merkezi oldu 🙂
Oslo Parlamento Binası – Parliament
Şehrin merkezinde bir parlamento binası! Stortinget, Norveç temsilcilerinin 1866’dan beri kullandığı resmi bina. Rehberli geziler için tarih zaman zaman değişmekle birlikte, hem İngilizce hem Norveççe turlar düzenleniyor. Giriş ücretsiz. Hemen yanındaki parkta da serinlemek için bir mola verebilirsiniz.
Eski Üniversite Binası – UiO Sentrum
Merkezde kalmış güzel Üniversite binası bize İTÜ Maçka kampüsünü hatırlattı! Nasıl da güzel şehrin göbeğinde üniversitelerin olması. Bizim gittiğimiz gün akşam 7’de bir caz konseri olacaktı bahçesinde. Oslo City Guide etkinliklerini takip etmenizi öneririz. Nereden ne çıkacağı belli olmuyor 🙂
Ulusal Tiyatro Binası – National Theater
Cadde boyunca bir şehrin temelindeki neredeyse tüm unsurlara değinilmiş. Şimdi de ulusal tiyatro binasının önündeyiz, Helsinki’den beri hiç şaşmadı şehir merkezindeki Ulusal Tiyatro Binaları. Ne diyelim biz de isterdik 🙂
Norveç Tarih Müzesi ve Ulusal Galeri
Dedik ya her şeyden biraz, turistik atraksiyonların hemen hepsini bir arada görebilmek büyük şans. İlgilenenlerine bu da burada dursun…
Norveç Kraliyet Sarayı – The Royal Palace
Kırmızı beyaz ve mavi! Norveç bayrağının güzel renkleriyle süslenmiş muazzam bir giriş. Kalabalık da olsa girişi bile etkileyici bu devasa parka mutlaka zaman ayırmalısınız. Kraliyet Sarayı yaz aylarında halka açık ve isteyen ziyaretçilere rehberli tur hizmeti veriliyor. Turlar yaklaşık 1 saat sürüyor.
Oslo Belediye Binası – Rathouse
Her saati seçilmiş farklı melodilerle karşılayan görkemli bina Oslo belediye binası olarak 1950’de açılmış. 10 Aralık Nobel Barış Ödülü ile ödüllendirilmiş.
Norveç tarih, kültür ve çalışma hayatından figürleri yansıttığı için olsa gerek turistik turların da gözde noktalarından. Her gün 9:00-16:00 arası ziyarete açık.
Oslo Opera Binası – The Norwegian National Opera& Ballet
Norveç Ulusal Opera ve Balesi, Norveç’in en büyük müzik ve sahne sanatları merkezi. Opera, bale ve konserler için 3 büyük salon bulunuyor. En güzel özelliği ise tamamen tepesine kadar yürüyerek tırmanabildiğiniz çatısı. Mimarisi oldukça yalın ama bir o kadar da heyecan verici.
Öneriler üzerinde günü burada batırıyoruz. Mutlaka bunu deneyimlemelisiniz, gün batımı burada izlenir.
Binayı gezmek için ise hafta içi 10.00 – 19.00, cumartesi 11.00 – 18.00, pazar 12.00 – 18.00’de uğrayabilirsiniz.
Oslo SALT
Operahouse binasına göz kırpan tam karşı kıyısındaki ahşap yapılar modern mimar Sami Rintala’ya ait. Tasarımı bir yana içindeki restoran, bar ve sauna ile şehirde çok konuşulan yerlerden! Üstelik sanatla da iç içe, sürekli farklı sergilere ev sahipliği yapıyor, farklı müzisyenleri ağırlıyor.
Yanlış duymadınız biz manzara karşı oturup biraz serinledik ama siz saunada vakit geçirip yıl boyu ısınabilirsiniz 🙂
Biz Oslo’da çok keyifli dolu dolu bir gece iki gün geçirdik. Elbette ki dahası var. Dahası için Oslo’nun şahane guide’ına zaman verin. Biz en iyi 10 kategorilerini çok sevdik ama siz de kendi listenizi modunuza göre buradan yaratabilirsiniz.
[wdi_feed id=”2″]