Safranbolu İstanbul ve Ankara’ya yakın, herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği, her mevsim güzel yol düşürülesi bir tarihi kent. Bir bayram ziyareti ile ilk defa beraber 2017 yazında gittik. Berna aslen Karabük, Eflani’li olduğu için sıkça gideceğimizi de düşünüp hızlıca gezmiştik.
2018 sonbaharında yeniden yolumuzu düşürdük. Yeniden her gidişimizde sevdiğimiz yeni yerlerini keşfettiğimiz Safranbolu’da yeni hasat taze safranları görme şansımız oldu bu kez. Bakalım yazıyı okuyup gidenlere ne sürprizler gösterecek bu güzel şehir?
Safranbolu Kaç Günde Gezilir?
Safranbolu Batı Karadeniz Turu ya da Karadeniz Turu dönüşünde hızlıca gezilen tadı damakta kalıp yeniden gelinen bir şehir. Bizce de hem büyük şehirlere yakınlığı nedeniyle bir hafta sonu kaçamak şehri, hem de dolu dolu bir hafta sonu gezmesi için gayet yeterli. 1 gece 2 gün, mümkünse 2 gece 3 gün gezilmesini öneririz. Vaktiniz daha bolsa yakın çevrede Amasra, Bartık, Kastamonu ve Karabük ilçelerinden Yenice’yi de görmenizi öneririz. İlgili yazı linklerini de ekliyoruz.
Safranbolu’ya Nasıl Gidilir?
İstanbul’dan yaklaşık 4 saat, Ankara’dan ise 2 saatlik bir yolculukla Safranbolu’ya ulaşabilirsiniz. Uçak ile ulaşım olmadığı için en iyi seçenek kendi arabanızla veya araya kirayarak gitmek olacaktır. Ayrıca kanyon gezileri de yapacaksanız mutlaka araç lazım.
Safranbolu’ya Ne Zaman Gidilir?
Karadeniz ve karasal iklimin etkisinde olan Safranbolu, yazları oldukça kuraktır. Yazları sıcaklık 20 derece üstünde olup, en fazla yağış ise kışın düşmektedir. Kısaca ocak ve şubat oldukça sert geçer, temmuz ve ağustos ise yazın en sıcak aylarıdır.
Nitekim bizim tercihimiz ilk gidişimiz de ağustos sonu olmuştu. Evet, hava gerçekten sıcaktı ancak geceleri ise sobalar yanıyor, sıcaklık farkı çok yüksek. Yaz olmasına rağmen anormal bir soğuk vardı, hazırlıklı gitmelisiniz. Zaman uyarsa eylül veya ekim gibi gitmenizi öneririm. Ekim ayında tekrar gittiğimizde farkettik ki en güzel mevsim!
Rengarenk dökülmüş yapraklar ve şahane yol manzaraları eşliğinde vardık. Tatlı bir güneş ile gezdik. Üstelik yeni yapılan safran hasadına da yetişmiş olduk.
Safranbolu’da Nerede Kalınır?
Birbirinden güzel konakları ile ünlü Safranbolu için önerimiz pek tabii ikonik ahşap konaklarda kalmanız. Favorimiz havuzlu konak, Havuzlu Asmazlar Konağı, ama her biri birbirinden özel eski ahşap ev konseptinde istediğiniz yerde kalabilirsiniz.
Eski çarşıya bir alternatifimiz ise Bağlar tarafındaki yazlık konaklar. Özellikle yazın gelecekler Safranbolunun yerlileri gibi daha serin olan Bağlar bölgesini tercih edebilir.
Safranbolu’ya Nasıl Gidilir?
Karabük’ün en büyük ilçesi olan Safranbolu’ya gitmek için iki seçenek var.
Bunlardan biri havayolu ulaşımı; Kastamonu Havaalanı’na giderek Safranbolu’ya otobüsle geçebilirsiniz. Gün içinde birçok küçük/büyük otobüs Safranbolu’ya sefer düzenlemektedir. İstanbul-Kastamonu uçuşu 1 saat 15 dakika sürmektedir.
Diğer seçenek ise doğrudan otobüs ile veya özel aracınızla gidebilirsiniz. Otobüs ile İstanbul-Safranbolu 551 km olup 7 saat, Ankara 229 km olup 2 saat 30 dakika sürmektedir. Özel araçla ise 430 km olup 4-5 saat gibi bir sürede varabilirsiniz.
Safranbolu Yeme-İçme Önerileri
Anadolu’ya adımınızı attığınız an yemek çeşitleri artıyor, insan nerede ne yiyeceğini şarşırıyor. Safranbolu lezzetleri denemeye değer.
Bağlar Gazozu – Hıdırlık Tepesi
Aşağıda Hıdırlık Tepesi’ni anlatırken bahsedeceğimiz üzere Safranbolu’nun kendi markası olan Bağlar Gazozu sıcak havalarda sizi serinletecek bir lezzet. Özellikle yazın Hıdırlık Tepesi’ne çıkarsanız gazazunuzu yudumlayarak Safranbolu’yu tepeden izleyebilirsiniz.
Safranbolu Simidi – Safranbolu Eski Çarşı
Ankara simidine biraz benze de İstanbul’da eşine benzerine rastlayamacağınız bir simit lezzeti ile karşılıyor Safranbolu sizleri. Eski Çarşı’da çayın yanında meşhur Safranbolu Simidi’nin lezzetine bakabilirsiniz.
Safranbolu Bükmesi – Kilcioğlu & Doyum Pide Salonu
Safranbolulu arkadaşlarımızdan aldığımız öneri üzerine hep gittiğimiz Kilcioğlu yerine Doyum Pide Salonu’na gittik. Kilcioğlu’na göre daha salaş ve daha uygun olan restoranı özellikle lokaller tercih ediyor.
Peki Safranbolu Bükmesi’nde neler var?
Kıyma, soğan, mevsime göre ıspanak veya pazı olan içi fırında pide hamuru içine koyarak pişiriyorlar. Ayran ile mükemmel ikili olan bu lezzet Safranbolu’da düğün ve cenaze evlerinde konuklara mutlaka ikram ediliyor.
Safranbolu Lokumu – İmren Lokumları
Safranbolu’da en sevdiğim lezzet lokum ama lokumu mutlaka İmren Lokumları’nda denemek ve almak lazım. Bizim favorimiz Çikolatalı fıstıklı lokum. Çifte kavrulmuş lokumlarını da öneririz.
Yayım, Peruhi ve Cevizli Baklava – Eski Çarşı Ev Yemekleri
Hamurlu yiyeceklerle ün salan Safranbolu’ad yayım, peruhi ve Cevizli Baklava için bir adres vermek yerine, Çarşı’da bulduğunuz yöresel lezzetler sunan restoranlarda deneyebilirsiniz.
Safranbolu Denince Akla Gelenler
- Uzun bir tarihi olan kent Osmanlı kentidir diyebiliriz. Safranbolu dendiğinde akla ilk gelen ahşap şirin evler değil midir? Dönemin Rum evlerine çok benzer.
- Şehrin tarihinin M.Ö 3000 yıllarına kadar dayandığı ve en eski uygarlık Gasgaslar sonrasında da egemenlik Hititler, Dorlar, Kimerler, Romalılar, Selçuklar, Çobanoğulları ve Osmanlılara geçmiştir.
- Osmanlı bu kentin kıymetini değerini daha o zamanlar anlamış ki İstanbul-Sinop Kervan Yolu ve tarihi İpek Yolu üzerinde konaklama merkezi haline getirmiş. Böylece ticaretin gelişmesiyle beraber kültürel anlamda da gelişmiştir. Safranbolu’da yer alan evler ve hanlar Osmanlı’nın simgesini taşımaktadır.
- Kültür turizmini hala devam ettirmekle beraber her geçen sene turist sayısını da arttırmaktadır. Geçmişi ile bugünü bir arada sunan Safranbolu; dünyanın en iyi korunan 20 kentinden biri olarak 17 Aralık 1994 yılında Unesco Miras Listesi’ne alınmıştır.
- Kent içi korumaya alınan yapı sayısı 1117 olarak kayıtlardadır. Bununla beraber Karabük’te yer alan kimi köyler koruma altına alınmıştır. Köy evlerini yıkıp yeniden yapabilmek için ilgili yerlerden izin almak, izin veren kurumun ara ara yapılan denetimlerinden de geçmek gerekiyor. Eski evin yapısını birebir korumak üzere, inşaat boyunca hatta imar çıkarılana kadar denetimler şehri koruyacak. Yalnız yeni binalar için aynını söylemek zor tabii, bu prosedürler ile uğraşmak istemeyenler yeni araziler üzerine yeni yapılar yükseltebiliyor.
Safranbolu Gezilecek Yerler
Safranbolu’da gezilecek, görülecek o kada çok şey var ki burada bunları tek tek anlatmak yerine mutlaka görülmesi gereken yerlerden bahsedeceğiz. Herkesin pek sevdiği Safranbolu Evleri ile başlıyoruz.
Safranbolu Evleri
Şehirde 300 yıllık tarih içinde inşaa edilen 2000 evden 800 tanesi bugün koruma altındadır. Bu evlerin yapısı ve özelliği o evde yaşayan ailenin nüfusu, maddi durumu gibi unsurları anlamamıza yardımcı olmaktadır.
Her evin altında ahır olmakla beraber üst kısım bir sofa ile karşılar sizi. Altıgen veya sekizgen biçimde odalara ayrılır: ekmek evi, kiler, haremlik, selamlık gibi kısımlar vardır. Ahşap evin yangın tehlikesi ve sıcak günlerin serinliği için kimi konaklarda oda içlerinde havuz bulunur.
Odalardaki detaylar da büyüleyici, bir o kadar da şaşırtıcıdır. Örneğin, her odada ocaklık ve bir gömme dolap içinde banyo bulunur. Evlerin tavanında ahşap motifler, sergen denen raflarda oymalar vardır.
Safranbolu, sadece Safranbolu Evleri’nden ibaret değil tabi, kanyonlar, mağaralar, yaylalar gibi görülmesi gereken yerler de mevcut. İdeal olarak 2 günde rahatça gezilebilecek bir yer olmasıyla beraber hafta sonu kaçamakları için de vazgeçilmezlerin başında.
Tokatlı Kanyonu
Kiristal Teras’a ile girişi arasında oldukça kısa bir mesafe bulunan Kanyon’a giriş 3₺. Kanyonu Tokatlı Deresi boyunca takip ederseniz, sizleri şahane bir yürüyüş yolu bekliyor. Yürüyüş rotası sonunda ise Safranbolu Eski Çarşı’ya çıkabilirsiniz. Eğer Çarşı kapısında girmek isterseniz, girişler ücretsiz.
İncekaya Su Kemeri
Kanyona inerken hemen yanınızda yer alan tarihi su kemeri, 17. yüzyılda Sadrazam Mehmet Paşa tarafınadan Safranbolu’ya su getirmek amacı ile inşa edilmiş. Kemerin hemen altında yukarıda bahsettiğimiz Tokatlı Deresi akıyor.
Cinci Han ve Hamam
Osmanlı Devleti döneminde 17. yüzyılda Kazasker Hüseyin tarafından yaptırılan Cinci Han Kervansarayı günümüze kadar tarihi dokusunu koruyarak gelmiş ve biz gezginlere 2 katlı, 63 odalı Cinci Han Oteli olarak hizmet veriyor.
Berna Safranbolulu olmasına karşın ilk defa bizimle içeriye girmiş oldu. En üst katına çıkıp Safranbolu manzarasını çayınızı yudumlayarak seyredin.
Lonca Çarşısı & Yemeniciler Arastası
Osmanlı döneminden kalan lonca örgütlerinin yer aldığı iki sokaktan oluşan Lonca Çarşısı’nda el işi ürünleri tezgahlarda görebilirsiniz. Özellikle Arasta diye adlandırılan alanda Osmanlı şerbetiyle Türk Kahvesi yudumlanmalı. Genelce cuma ve cumartesi akşamları canlı müzik oluyor. Denk geldiğimiz vakitlerde mutlaka gidiyoruz biz, size de tavsiye ederiz.
Bir rivayete göre ise bu çarşıda Kurtuluş Savaşı zamanı askerlik için binlerce yemeni yani ayakkabı yapılmıştır.
Demirciler Çarşısı
Yemeniciler Arastası’nın hemen bir üst sokağında yer alan Demirciler Çarşısında, hem kendinize hem de yakınlarınıza el yapımı demir veya metal ürünler alabilirsiniz.
Bulak & Mencilis Mağarası
Bulak Köyü’nde Gayüzü Dağı’nın atlında Bulak Mencilis Mağarası yaklaşık 3 milyon yıl önce oluşmaya başladığı tahmin ediliyor. . Mağara uzunluğu 6 kilometre olduğu biliniyor ancak bizim gibi turistlere çok ufak kısmı sergileniyor. Dağcılık eğitimi ve ekipmanları olan kişiler mağaranın diğer kısımlarına keşfe gidebiliyorlar.
Bu arada mağaraya çıkabilmek için 150 merdiven çıkmak gerekiyor. Biz gençler için çok büyük problem olmasa da yaşlı grup için yorucu olabiliyor. Bir de özellikle mağara içine girecekseniz üstünüze hırka gibi bir şey mutlaka alın. Mağaranın içi buz gibi desek yeridir.
Safranbolu merkeze 10 km, Bağlar’a ise 5 km uzaklıkta yer alıyor
Hıdırlık Tepesi
Safranbolu’ya şöyle bir tepeden bakayım diyorsanız buraya mutlaka uğrayın! Bir yamaca kurulan şehirde hiçbir ev birbirinin manzarasını kapatmıyor, özellikle Hıdırlık Tepesi’nden ise şehir ayaklarınızın altında. Buraya kadar çıkmışken şehre tepeden bakarken Bağlar Gazozu yudumlanmalı.
Havuzlu Asmazlar Konağı
Hem otel konsepti hem de kafe konseptiyle biz gezginlere hizmet sunan Havuzlı Asmazlar Konağı’nın ister bahçesinde isterseniz de iç bölümünde kahvenizi dinginlikle yudumlayabilirsiniz.
Yörük Köyü
Safranbolu’ya 20 km uzaklıkta yer alan eski bir Türkmen Köyü olan Yörük Köyü, Avrupa’da gördüğümüz açık hava müzelerini hatırlattı bize. 1996 yılında alınan bir kararla sit alanı ilan edilen köyde her şey korunuyor. Tabi zaman her şeyi olduğu gibi köyde evlerin yapısını da yıpratmış.
Köyde meşhur bir Filiz Teyze var. Biraz işi ticarete döktüğü anlamış olsak da verdiği bilgiler oldukça önemli. Ayrıca müsait olursa sizi Eski Çamaşırhane’ye götürerek burada eskiden çamaşırın nasıl yıkandığı ile ilgili güzel detayları anlatıyor. Karnınız açsa Filiz Teyze’nin yerinde gözleme yiyebilirsiniz ama illa da yenmesi gereken bir lezzet değil bizce.
Bizce bu köyde, köy sokakları sonrası Sipahi Gezi Evi mutlaka ziyaret edilmeli. İçeride sizlere 8 nesildir eve ev sahipliği yapan aileden evi tarihini ve köy tarihini dinleyebilirsiniz.
Karabük Yenice Ormanları & Şeker Kanyonu
Safranbolu’ya kadar gitmişken temiz dağ havası almak isteyenler size küçük bir kaçamak önerimiz var: Karabük Yenice Ormanları
Safranbolu’dan 35 km uzaklıkta yer alan ormanda ister çadır konaklamalı isterseniz günibirlik gezebilirsiniz. Yenice Ormanları’nda bol yürüyüşlü bir rota sizleri bekliyor. Biz aracımı Şeker Kanyonu girişine bırakarak tepeye doğru tırmandık. Tırmanış boyu bizden başka kimseyi görmedik, İstanbul’dan sonra sessizlik bize çok iyi geldi.
Kristal Cam Teras
Yakın zamanda hemen hemen tüm dünyada meşhur olan cam teras olayı Safranbolu’ya da uğramış. Güzel bir manzara sunmasına karşın maalesef ki bizim ülkemizde bilinçsizlik ile beraber işletmiciliğin bilgisizliği birleşince ortaya tatsız durumlar ortaya çıkabiliyor. Bu sebepten biz Kristal Teras’ı gitmeninizi önermiyoruz. Onun yerine yukarıda bahsettiğimiz Tokatlı Kanyonu’nu gezmenizi öneriyoruz.
Plastik galoş giyerek terasa çıkıldığı için manzara boyunca bütün yamaçlarda bu galoşlara rastlıyorsunuz. Bu güzelim yeri de yine batırmış bir işletmeci ile karşı karşıyayız. Terasa giriş ücreti ise 3₺.
2 günlük Safranbolu Gezi Rehberi yazımızın sonuna geldik.. Bir başka yazıda görüşmek üzere..
[wdi_feed id=”2″]