Hollanda’da Amsterdam’dan sonra akla ilk gelen yer: Zaandam’ın bir köyü, Zaanse Schans! Aslında gittiğinizde daha iyi anlayacaksınız ki bizim bildiğimiz köylerle buranın pek bir alakası yok. Adeta bir film seti! 🏡🏡
Bugün de burada köy yaşamı devam etse de görüntü alışkın olduğumuzdan çok farklı 😇 Evlerin önünde bakımlı bahçeler, birbirinden güzel dekorlar, küçük dereler, köprüler ve lastik salıncaklar… Özenli sokaklarda yürümek insana bambaşka bir his veriyor. Sonra.. Karşımızda yel değirmenleri.. Dedim ya sanki 18. yüzyıldaki bir film setine gelmiş hazzı uyandırıyor insanda!
Zaan bölgesi denen Amsterdam’a çok yakın, kanallar ve yel değirmenleriyle eski bir doğal ticaret alanı olan bu bölgeyi, zamanın Hollandası ve kültürel mirası için ciddi endişeleri olan mimar Jaap Schipper 1946’daki planıyla yeniden şekillendirmiş. Değirmenler, Clog denen tahta ayakkabı atölyeleri, peynir ustalarının evleri tüm bunlar ile aslında Hollanda tarihini koruma altına almış. Zaan-stili ahşap evler arabalarla taşınmış, köprülerden geçirilmiş 1961’den itibaren.. Ve kanallar tamamıyla ticari havasından kopup masalsı bir kasabaya dönüşmüş.
Kasabada sizi sürekli yönlendiren tabelalar sayesinde her yere yürüyerek gidebilirsiniz. Biz çok erken gittik daha dükkanlar yeni yeni açılıyordu, gün doğumunu izledik! Fotoğraflar çektik… 9’da gelmeye başlayan turist kafilelerinden önce bol bol tadını çıkardık diyebiliriz😊
“Yel Değirmenleri” ile anılan Zaanse Schans’ta bugün 13 adet yel değirmeni bulunuyor, kimi halen aktif. Yel değirmenleri, su seviyesi altında bulunan bölgelerde suyun dışarı atılmasını sağlamak ve tarım arazilerindeki verimi arttırmak amacıyla yapılmış. Günümüzde ise bu değirmenler artık kimya veya yağ sanayinde kullanılıyor. Kısmen de turizm 🙈
Malum bu güzel köy bir süredir turizme açık, çok güzel bir özenle hazırlanmış değirmenleri gezebilirsiniz üstelik! Ücretsiz olarak sergilenenler de, ücretli olarak gezilen yel değirmenleri de var. Ücretli gezilen değirmenlerden en meşhuru “De Kat” adındaki değirmen. 1872 yılında yapılmış, boya yapımında kullanılan pigmentler üretiliyormuş burada. Girişi ücreti 4€.
Ücretsiz olarak gezilecek değirmenler de var demiştik. İşte bunlardan biri “De Huisman”, diğer değirmenlere göre daha küçük, 1876 yılında yapılmış ve şu an hardal üretiminde kullanılıyor.
Tüm Hollanda’da olduğu gibi burada da peynir fabrikaları var. Peynirin yapım aşamalarını anlatan dükkanlar burada aynı zamanda buralarda peynir satışı da yapıyor.
Köyün girişinde soldaki binada Hollanda’nın meşhuru tahta ayakkabıların yapımı ile ilgili bilgiler de bulabileceğiniz bir satış dükkanı var. Biz çok sevdik! Amsterdam, Marken tahta ayakkabılarıyla ünlü. Genelde yağmurun ve su baskınlarının eksik olmadığı Amsterdam’da insanlar kaymamak için tahta ayakkabılar üretip, bunları giymeye başlamışlar. Hatta buna bir de takma isim vermişler: “Clogs”!
Tam bir su birikintisi sesi! Günümüzde tabi ki giyen yok ama hem hediyelik olarak satılıyor hem de görsel olarak kullanıyorlar. Duvara asılabilen, giyilebilen tüm formların olduğu, yapılışını izleyebileceğiniz bu dükkanda Antwerp’in meşhuru elmaslardan yapılmış bir Clogs da var💎 Sadece bu tahta ayakkabılar da yok bu şirin dükkanda; ahşap laleler, hediyelikler, rehberler ve mavi çinili porselenler…
Girişte sağdaki peynir dükkanı ise sona bıraktık biz, turumuzun en sonunda kahvelerimizle dolaştık bu şirin yeri🌟 Yerel kıyafetli çalışanları çok içten.. Meşhur peynirler, çeşit çeşit hardallar çikolata ve Belçika’ya özgü ‘stroop waffles’ ikramlarından tadabilir, satın alabilirsiniz.
Gezilebilecek güzel bir müze: Zaans Museum yerel bir çok şeyi bulabileceğiniz, bilgi edinebileceğiniz özellikte.
Ulaşım
Diğer yerlerde olduğu gibi bu köye de ulaşım konusunda oldukça seçenek var.
Tren
Zaanse Schans Köyü’ne en hızlı ulaşım yöntemi merkez tren istasyonundan trene binmek. Trenle 10-15 dakikada gidilen bu yolculuğun ücreti gidiş-geliş 7.2€ ancak tren istasyonunda merkeze yürüme 10-15 dakika sürüyor.
Otobüs
Zaanse Schans’a otobüsle Amsterdam Central’daki EBS ofislerinden, gidiş-geliş 10€ ödeyerek alabiliyorsunuz. Bu kartı aldıktan sonra E platformundan kalkan 391 veya 817 numaralı otobüslerle köye ulaşabilirsiniz. 391 numaralı otobüsün güzergahı biraz daha uzun olduğu için yolculuğunuz 50 dakika sürerken, daha hızlı rotaya sahip olan 817 numaralı hattı kullanırsanız 20 dakikada varmış olursunuz.
**817 numaralı hat ekspres hat olduğu sadece yaz dönemlerinde aktif olarak çalışıyor.
Sizde bizim gibi Amsterdam Region&Travel Ticket alırsanız hem Edam-Vollendam güzergahını hem de Zaanse Schans Köyü güzergahını tek bilet alarak gezmiş olursunuz. Hatta Amsterdam içinde de tramvay, metro ve otobüslere bu kart sayesinde ücretsiz olarak binebilirsiniz. Bu bilet 1 gün için kişi başı 18.50€.
Bizim otobüsü tercih etmemizin bir sebebi de tren istasyonu şehir merkezinden 15-20 dakika yürüme mesafesinde kalıyor. Otobüs şehir merkezine direk vardığı için bize daha cazip geldi. Otobüslerde Wi-Fi imkanı da olduğu için yolculuk hem çevreye bakarak hem de sosyal medyada canlı kalarak güzel geçti.
Son olarak uyaralım, Zaanse Schans Köyü’ne ne zaman giderseniz gidin her an yağmur yağacakmış gibi hazırlıklı olunmalı. Şansımıza 29 Aralık olmasına rağmen harika bir güneşle karşıladı bizi bu güzel köy!
[wdi_feed id=”2″]